Otuz Milyon Kelime

Dana Suskind’in, Türkiyede “Çocuğunuzun Beynini Geliştirin” alt başlığıyla basılı kitabı, çocuğun üç yaşına kadar olan dönemde maruz kaldığı dil ortamının çocuk beyni gelişimi için önemli bir etken olduğunu bilimsel gerçeklerle açıklıyor.

Otuz Milyon Kelime; gelirli aileler ile düşük gelirli aileler arasında çocuğun 3 yaşına kadar duyduğu toplam kelime sayısı farkı.

Kitabı tek cümle ile özetlemek gerekirse; “Çocuğunuzla çok ve etkin bir şekilde konuşun” şeklinde özetlenebilir.

Yeterli besini alamayan bir çocuğun fiziksel gelişimi nasıl yavaşlarsa, zihinsel gelişimi içinde çocuğun erken dönemde duyduğu dil ortamıda zihinsel olarak gelişmesini sağlamakta. Bilimsel araştırmalarla ortaya konulduğu için aklınızda bir soru işareti oluşturmuyor. Dana Suskind, bu meseleyi o kadar ciddiye almışki, kendi ulusunun ve hatta dünyanın kurtuluşunu buna bağlıyor.

“Bebekler akıllı doğmaz, onlarla konuşan ebeveynler onları akıllı yapar” fikrinin nasıl yapılacağına dair Üç K denen bir yöntemde öneriyor. Üç K; kısaca Kavrayın, Konuşun ve Karşılıklı Yapın. Kavrayın; Çocuğun içinde bulunduğu durumu anlamak, Konuşun; çocuğun odaklandığı yada takıldığı şey hakkında düşünmesini sağlayacak şekilde konuşun, betimleyin, örneklendirin, Karşılıklı yapın; sorgulamasını sağlayın, düşünmesini sağlayacak şekilde sohbeti açık uçlu kelimelerle inşa edin. Tabi Dana, buna bir K daha ekliyor. Kapatın, çocuklarınızla aranızda engel oluşturacak teknolojik aletleri kapatacak, etkin iletişim kuracağınız vakitte çocuklarınıza odaklanın.

Evde matematik, geometri, müzik, sanat vb. alanlarda konuşulan kelimelerin ilgili olan alanlarda çocuğun öğrenme yeteneğini artırdığı için okula başladığı dönemde daha başarılı oldukları gözlemlenmiş.

“Otur”, “Yapma”, “Kıyafetlerini hemen giy” gibi direktiflerin beyni inşa etmediğini, çocuktan istenilen şeyler için bile sebepleriyle anlatılması gerektiğini anlatıyor.

Sezgisel olarak yazarın söylediği bir çok şeyi tahmin edebilirsiniz. Çocuk yetiştirmek tamamen zaman ve emek işi. Yazar gelir düzeyine bakmadan bu yöntemlerin uygulanabilirliğini sadece anne, baba değil bakıcıların bile bu yöntemleri etkin bir şekilde kullanarak zihinsel gelişimlerini inşa edebileceğini anlatıyor. Başlattıkları programlarla bu konularda çocuk bakımıyla sorumlu olan kişilere destek veriyorlar.

Farkında olmadan yaşadığımız bir gerçekliğin, bilime dayalı bir şekilde izah edilmesi konuya olan bakış açınızı değiştirebilir.

Keyifli okumalar.